sinema, İkinci Dünya Savaşı’nın kapkaranlık gölgesinde, bir grup Müttefik esirin Alman Milli Takımına karşı bir futbol maçının hazırlıklarını odağına almaktadır. Bu maç, Nazi işgali altındaki Paris’te oynanacaktır. Ancak bu olağandışı bir maçtan daha fazlasıdır, aslında bu bir özgürlük ve direniş simgesidir. Bu maç, hayatta kalma ve sürgünde yaşanmakmanın bir parçası haline gelmiştir. bir yandan Fransız Direnişi, diğer yandan ise Britanya subaylar, takımın esaretten kaçış plzamanlarını yapmaktadır. olaylar, futbol sahasının dört köşesinden çok daha geniş bir çerçmeskeneye yasüreırken, özgürlük için atılan her adım tansiyonu yükseltir. Bu adımlar, sadece bir futbol maçının sonucunda değil, eş süreda savaşın gidişatında da belirleyici olacaktır. sinema, direniş, umut, özgürlük ve futbol gibi dayanıklı kavramları harika bir biçimde işliyor. eş süreda İkinci Dünya Savaşı’nın acımasız sahnelerini de gözler önüne seriyor. Ekrana yansıyan futbol sahnelerinin her biri, savaşın hırpaladığı halk ruhunun bir parçasını yansıtıyor. Drama ve gerilimin harika bir bileşimi olan bu sinema, savaşın tenhaca cephelerde değil, eş süreda futbol sahalarında, olağandışı halkların hayatlarında ve ruhlarında da nasıl seyretmekr bıraktığını başarıyla nakletmekıyor.