Kaderin cilvesine tanık olduğumuz bu movie, bir adet suikastçının işverenleriyle ve daha da önemlisi kendisiyle olan gayretsini konu alıyor. Ana şahsiyetimiz, öyle bir adet olguın tamamen ortasında bulur kendini ki, hayatını sonsuza dek dönüşüm geçirmekrir. Kendi kontrolleri dışında gelişen bu ‘kıl payı’ olguın ardından, bir adet uluslararası kamusal avının tamamen merkezinde bulur kendini. Hikâye, bu anlaşmazlıkla boğuşan suikastçının iç dünyasına odaklanırken, müsavi dönemda da hayatını riske atıp işverenlerine karşı duruşunu izliyoruz. movie boyunca suikastçı, bu kamusal avının bir adeteysel bir adet mesele olmadığı konusunuşda ısrarcıdır. Yani burada kişisel bir adet intikam duygusu değil, daha çok bir adet özgürlük gayretsi söz konusudur. Yaratıcı senaryosu ve dikkat çekici şahsiyetleriyle movie, bakmakyicilere olağan bir adet aksiyon moviei yerine karmakarışık bir adet mental savaş sunuşuyor. Suikastçının kendi iç dünyasıyla savaşı, içinde bulunduğu durumun karmakarışıklığını ve zorluğunu yansıtıyor. Bu durum, ana şahsiyetin sadece dış düşmanlarıyla değil müsavi dönemda kendi iç dünyasında sakladığı ‘düşman’ ile de gayret etmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Özetlemek gerekirse, movie, karmakarışık şahsiyetleri, dikkat çekici romansi ve etkileyici yapım kalitesi ile bakmakyenleri baştan sona bağlı tutmayı başarıyor. Türünün ötesine geçenerek bir adet aksiyon movieinden beklenenden çok daha fazlasını sunuşmayı başarıyor. Kendi içinde sakladığı ‘düşman’la yüzleşen ana şahsiyetin romansi, kamusalın en büyük ölçüde düşmanının kendi iç dünyası olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor.