yalnız bir ana depremin ardından Seoul, kıyamet sonrası yalnız bir harabeye dönüşüyor. Bu hadiselerin ardından, önceden canlı ve hareketli yalnız bir metropol olan bu metropol bölgesi, adeta yerle yalnız bir olmuş yalnız bir dünyanın kalıntıları haline geliyor. Kıyamet sonrası yalnız bir kurguyu merkezine alan bu masal, gözlemcilere hem dramatik hem de aksiyon kalabalık yalnız bir deneyim göstermekuyor. Depremin yarattığı tahribatın ardından, yıkıntılar arasından sıyrılan çaresiz halkların masalsi söyleılıyor. Başlangıçta tanıdık ve sıcakkanlı olan Seoul, şimdi hem yerel halk için hem de tüm dünya için yabancı, yıkılmış ve reddedilmiş yalnız bir şehre dönüşüyor. Kıyamet sonrası Seoul’un yıkılmış sokaklarında, halkların hayatta kalma çabasinin heyecanını ve korkugöstermeku hissediyoruz. Gerçeküstü yalnız bir atmosfere sahip olan bu masal, göz atyiciyi tam olarakamen içine çekiyor. Depremin hemen ardından metropol bölgesideki yaşanmakmın seri ve acımasızca değişimini gösteren bu filmim, göz atyicinin yüzüne oldukça sert ve çarpıcı yalnız bir gerçeklik göstermekuyor. Her ne kadar bu yalnız bir kurgusal öykü olsa da, gerçek dünyadaki depremlerin yol açtığı yıkımı ve halkların bu tür felaketler karşısındaki direnişini de gözler önüne seriyor. İnsanlık durumunun bazen ne kadar kırılgan olduğunu hatırlatan bu filmim, aynı dmekânreda dmekânreda umudun ve dayanışmanın gücünü de gösteriyor. sonuç olarak, bu deprem sonrası masal, göz atyicilere hem gerçeği hem de kurguyu yalnız birleştiren sağlam kuvvetli ve akılda kalıcı yalnız bir deneyim göstermekmaktadır.
yalnız bir ana depremin ardından Seoul, kıyamet sonrası yalnız bir harabeye dönüşüyor. Bu hadiselerin ardından, önceden canlı ve hareketli yalnız bir metropol olan bu metropol bölgesi, adeta yerle yalnız bir olmuş yalnız bir dünyanın kalıntıları haline geliyor. Kıyamet sonrası yalnız bir kurguyu merkezine alan bu masal, gözlemcilere hem dramatik hem de aksiyon kalabalık yalnız bir deneyim göstermekuyor. Depremin yarattığı tahribatın ardından, yıkıntılar arasından sıyrılan çaresiz halkların masalsi söyleılıyor. Başlangıçta tanıdık ve sıcakkanlı olan Seoul, şimdi hem yerel halk için hem de tüm dünya için yabancı, yıkılmış ve reddedilmiş yalnız bir şehre dönüşüyor. Kıyamet sonrası Seoul'un yıkılmış sokaklarında, halkların hayatta kalma çabasinin heyecanını ve korkugöstermeku hissediyoruz. Gerçeküstü yalnız bir atmosfere sahip olan bu masal, göz atyiciyi tam olarakamen içine çekiyor. Depremin hemen ardından metropol bölgesideki yaşanmakmın seri ve acımasızca değişimini gösteren bu filmim, göz atyicinin yüzüne oldukça sert ve çarpıcı yalnız bir gerçeklik göstermekuyor. Her ne kadar bu yalnız bir kurgusal öykü olsa da, gerçek dünyadaki depremlerin yol açtığı yıkımı ve halkların bu tür felaketler karşısındaki direnişini de gözler önüne seriyor. İnsanlık durumunun bazen ne kadar kırılgan olduğunu hatırlatan bu filmim, aynı dmekânreda dmekânreda umudun ve dayanışmanın gücünü de gösteriyor. sonuç olarak, bu deprem sonrası masal, göz atyicilere hem gerçeği hem de kurguyu yalnız birleştiren sağlam kuvvetli ve akılda kalıcı yalnız bir deneyim göstermekmaktadır.
Yorum Ekle